Muğla'daki öğrenci olaylarında ölen Şerzan Kurt ile ilgili davanın 2. duruşması Eskişehir'de görüldü. Duruşmada, sanık avukatları, Ulusal Kriminal Bürosu'nca çözümü yapılan ve olay sırasında çekilmiş güvenlik kamerası görüntülerini mahkemeye sundu.
Mahkemeye sunulan söz konusu görüntülerdeki konuşmaların çözümünde, sol görüşlü olduğu belirlenen eylemci öğrenciler arasında geçen ilginç sözler yer alıyor. CD'deki konuşmalar aktarılıyor.
1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanık G. Y., avukatları ile ölen Şerzan Kurt'un babası Ömer ile annesi Nejla Kurt, avukatları, BDP Milletvekilleri Şerafettin Halis, Nezir Karataş katıldı.
Duruşmada söz alan davacı avukatları, olayla ilgili gizli tanığın olduğunu ve söz konusu tanığın dinlenmesini, telekonferans yoluyla da kendisine soru sorulmasını talep etti.
Hazırlanan raporla olaya ilişkin görüntüler arasında bir ilişkinin olmadığını belirten davacı avukatları, savunma tanığı Tarık Maka'nın beyanında maktülün sanığın silahından çıkan mermiyle ölmediğini belirttiğini kaydederek, "Oysa Kıbrıs Pastanesi isimli işyeri görüntüleri sanık polisin ateş ettiğine işaret ediyor. Bu tanığın ifadelerinin geçersiz olmasını istiyoruz." dedi.
Ayrıca davacı avukatları, sanığın beyanlarında olay günü görevli olduğunu anlattığını, ancak İl Emniyet Müdür Yardımcısı, Güvenlik Şube Müdürü ve sanığın arkadaşlarının beyanlarında ise sanığın olay günü görevli olmadığını anlattığını dile getirerek, "Kimse sanığı göreve çağırmamış. Olay sırasında sanık evinde iken kendi isteğiyle olay yerine gelmiştir. Bu ifadelerle bellidir. Bu nedenle emniyet nöbet görev defterinin ıslak imzalı halini ve bilgisayar yazışmalarının mahkemeye sunulması gerekiyor." diye konuştu.
Duruşmada söz alan sanık avukatlarından Kemal Ertuğrul, Ulusal Kriminal Bürosu'nca çözümü yaptırılmış ve olay sırasında çekilmiş güvenlik kamerası görüntülerini mahkemeye sundu. Söz konusu görüntülerin çözülmüş yazılı metninde, sol görüşlü olduğu belirlenen eylemci öğrenciler arasında Şerzan Kurt'un vurulmasının hemen ardından geçen ilginç konuşmalar yer alıyor.
Sanık avukatı Ertuğrul, söz konusu görüntülerin olayın aydınlatılmasında büyük rol oynayacağını belirterek, "Bu CD'lerdeki konuşmalar çok açık ve net. Aynı zamanda görüntülerde çeşitli silah sesleri mevcut." dedi. Olay sonrası bölgenin çöpçüler tarafından temizlendiğinin altını çizen Avukat Ertuğrul, şöyle dedi: "Çöpçüler hemen gelip bölgeyi temizlemişler. Olay yeri ekipleri ise çöpçülerden 1,5 saat sonra gelip inceleme yapmıştır. 1.5 saat boyunca yaya ve araç trafiğine açık kalmış. 7.65 mermi kovanları temizlik nedeniyle ilk olması gereken yerden başka bir yere gitmiş olabilir. Maktül, müvekkilimin silahından çıkan kurşunla ölmemiştir. İddialar yalandır. Söz konusu CD'deki konuşmalar ve bu gelişmelerde bunu açıkça ortaya koymaktadır. Müvekkilimin tahliyesini istiyoruz. Söz konusu CD Adli Tıp Kurumu'nca da incelensin ve olay matematiksel olarak çıksın. Gerçek suçluların kim olduğu belirlensin."
Öte yandan, geçtiğimiz günlerde olay yerinde yapılan keşifle ilgili rapor da sonuçlandı. Rapor, mahkemece tarafların avukatlarına dağıtıldı. Raporda, maktulün 58 metre uzaklıktan atılan kurşunla vurulduğu belirtiliyor. Böylelikle sanığın yaptığı ateş ile iddianamedeki iddialar ile ters orantılı olduğu belirtiliyor. Raporda maktüle atılan merminin giriş deliği 7 mm çapında, çıkışta ise 8.1 mm metre genişlik mevcut olduğu kaydediliyor. Oysa zanlının silahının 9 mm çapında olduğu belirtiliyor. Olay iddianamenin aksine yakın mesafeden ateş edildiği dile getiriliyor.
Hakkındaki iddiaları kabul etmeyen tutuklu sanık G. Y., "İddianamede belirtilen 7.65 çapındaki mermilerin maktülde bulunan yarayla giriş çıkışı uyumludur. 9 mm çapındaki mermilerin yaraya giriş çıkışı ise uyumlu değildir. Aynı zamanda, kafasındaki yaranın 8 santim oluşu ile olay yerinde bulunan 8 santim uzunluğundaki sopa ile uyumludur." ifadesini kullandı.
Duruşma, yeni tanıkların dinlenmesi, yeni sunulan CD görüntülerinin izlenmesi, eksik evrakların tamamlanması için 19 Ocak 2011 tarihine ertelendi.