• BIST 9807.1
  • Altın 3307.134
  • Dolar 35.9478
  • Euro 37.3649
  • Eskişehir -1 °C
  • Ankara 1 °C
  • İstanbul 3 °C
  • İzmir 5 °C

Fikri Sağlar, Türkiye'de Kültür Politikaları konferansında konuştu

Fikri Sağlar, Türkiye'de Kültür Politikaları konferansında konuştu
Fikri Sağlar, Türkiye'de Kültür Politikaları konferansında konuştu

Eski Kültür Bakanı Fikri Sağlar, demokratikleşmenin varlığının kültürlerle olacağını belirterek, "Kültürel gelişme, paylaşma olmazsa, demokrasi olmaz. Toplumlar, ülkeler demokratikleşemez. İnsanlar kültürlerini geliştirmeli, paylaşmalı. Yasaklarla bir şey yapmak mümkün değil." dedi.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen "Türkiye'de Kültür Politikaları" konulu konferansta konuşan Sağlar, Atatürk'ün ölümünden sonra Türkiye'de 49. Hükümet hariç 1990 yılına kadar tek tip insan ve kültür modeli oluşturulmak istendiğini, çalışmaların bu doğrultuda yürütüldüğünü söyledi.

İsmet İnönü hükümetiyle birlikte ülkemde, yalnızca Türk kültürünün esas alındığı, inanç, düşünce, dil gibi farklılıklarının ise dikkate alınmadığı ve dolayısıyla bu modelin uygulamaya sokulmaya zorlandığını kaydeden Sağlar, "Bu zorlama, ciddi toplumsal patlamalara neden oldu, asimilasyonlar oldu. Bazı kesimler sessini çıkartmadı, bazıları kabul etti. İnsanlar, kendi ana dilleri, kültürlerini gizlice düğünlerinde, derneklerinde devam ettirdi. Bazıları ettirmedi. Ama sonunda baskıcı asayiş Türkiye' de demokratikleşmeyi, demokratik devlet yapısını oluşturmayı engelledi. Bu nedenle Türkiye'nin siyasi yaşantısında, 12 Eylül'e, daha sonrada 28 Şubat'la birlikte 4 defa askeri müdahale oldu. Siyasi yöneticileri görevden el çektirildi." ifadesini kullandı.

"Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir" anlayışıyla milletin içerisinde oluşturulan değişik kültürlerin, inanç, dil, din ve ırklarının dikkate alınmayarak bunların hepsinin bir olduğu esasın ortaya konulduğunun altını çizen Sağlar, "Gerçekle ve gerçek dışı zorlamanın ortaya çıkardığı sıkıntılar farkına varıldığı için egemenlik gücünü devletin militar bürokrat yapısı elinde tuttu. Bugüne kadar demokratikleşmenin önünü devlet engel haline geldi. Kültürel gelişmeyi de engelleyen bir yapı sergiledi. Kültür bakanlıkları o gün iktidarda bulunan ama düzenden çıkmış olan iktidarlardı. İktidarın ve devletin, o iktidara zorladığı ve koşullandırdığı politikaları uygulamak görevi verildi. Kültür bakanlığı tek bir kültürün oluşması doğrultusunda görev yaptı." şeklinde konuştu.

Türkiye'de 1991 Kasım ayında ilk defa sağda ve solda iki düşüncede bir hükümetin kurulduğunu hatırlatan Sağlar, bu hükümetin 49. Süleyman Demirel Hükümeti olduğunu dikkat çekerek, şöyle devam etti: "Bu hükümetin ciddi bir şekilde kültür politikasını değiştirdiğini görüyoruz. Bu Türkiye'deki gerçekleri ortaya koyan bir politikadır. 49. Hükümet'ten sonra gelen Mesut Yılmaz Hükümeti ise tekrardan milli, tekçi kültür anlayışını uygulamaya koymuştur. Akabinde gelen Ecevit ve bugünkü iktidar olan Erdoğan hükümetlerinde ise çoklu kültür politikası kabul edilmiştir. Ama Cumhuriyet tarihimizde çoklu kültürün dönüm noktası 49. Hükümet dönemidir. 49. Hükümet'te açıkça bugün dünyada bilinen en son nokta olan, kendini ifade etmekten ve tanıtmaktan korkmayan bir toplum yetiştireceğiz anlayışı yerleşmiş. Farklılıkların, çoklu kültürün Türkiye'deki farklı kültürleri hepsinin bir zenginlik olarak gelişmesi sağlanacaktı. Bunun için bir kültür politikası olmayacaktı. Sadece kültür politikası olarak, farklıların gelişmesi, özendirilmesi ve desteklenmesi için devlet katkısı sağlanacaktı. Bu o zaman Türkiye'de ciddi bir değişim, gelişim yaratmıştır."

Türkiye'deki herkesin ana dilini özgürce konuşabilmesi, geliştirebilmesinin demokratik bir devletin esası olması gerektiğinin altını çizen Sağlar, sözlerini şöyle sürdürdü: "İşte o zaman ana dili korursunuz. Bakın Kasım 1991 yılına kadar Kürtçe kasetler yasaktı. Çalındığı zaman polis yakalardı, çalanı da tutuklardı. Kürtçe kaset suç aletiydi. Ben 49. Hükümet'in kültür bakanıyken Kürtçe şarkıları serbest bıraktık. İnsanlar istedikleri gibi dinlediler. Bizden sonra yine yasaklandı Mesut Yılmaz Hükümeti tarafından. Yasaklayamazsınız. İnsanlar, evde Kürtçe veya Arapça konuşuyor. Türkçe ise onun yaşadığı ülkedeki resmi dili. Dolayıyla yasakla hiç bir yere varmanız mümkün değil. Yani, bakın Türkiye'de, 80 yaşında Türkçe bilmeyen insanlar var, Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı. İstediğiniz kadar yasak çıkarırsınız, kendi dilini konuşamasın, kendi ismini koyamasın, kendi yörenin ismini kullanamazın diye. Fakat 80 yaşına kadar o insanlar hiç Türkçe duymadan Kürtçe konuşmuşlar, yaşamışlar. Yani yasakla bir şey yapmanız mümkün değil. Yasaklama son derece ters. O nedenle ben dilin ve kültürün muhafazası, o dili tanınmakla, o kimliği saygı duymakla mümkündür."

Türkiye'nin Türk, Kürt, Laz gibi gerçeklerinin olduğunu dile getiren Sağlar, "Bunlar bizim zenginliğimizdir. Bunların kendilerine geliştirmeleri gerekir. Fakat Türkiye'nin resmi dili Türkçe'dir. Değişik dil'den, din' den, ırk'tan farklı kültürlere mensup insanlar yurttaşlık, vatandaşlık esasında birdir. Ama Hiçbirinin ırkı, dili inancı, farklı kültürü diğerininkinden öncelik veya geri olamaz. Bu yaşamı biçimi demokratik ülkelerde, hukukun üstünlüğünü inanmış ülkelerde sürmektedir." açıklamasını yaptı.

Geçmişte 49. Hükümet döneminde uygulanmak istenen demokratik kültür açılımını bugün Erdoğan Hükümeti tarafından uygulanmakta olduğunu işaret eden Sağlar, "Erdoğan hükümetinde, demokratik kültürün açılımını kabul ediyoruz denilen ifade ve çalışma vardır. Bunları uygulamaya hükümet olarak, daha doğrusu Türkiye'nin zorlamasıyla ulaşılmaktadır. Artık bunlar kaçınılmazdır, gereksinimdir." şeklinde konuştu.

Demokratikleşmenin varlığının farklı kültürlerle olacağına işaret eden Sağlar, "Kültürel gelişme, paylaşma olmazsa demokrasi olmaz. Demokrasi olmazsa toplumsal demokratikleşme olmaz. Önce insanlarımız kendi kültürlerini geliştirmeli, paylaşmalı. Farklı kültürleri saygı duyarsanız, birbirinizi anlarsanız. Demokratikleşirsiniz. Kültürel yönden gelişenler teknolojik ve bilim yönünde de gelişir." görüşünü savundu.

Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 Vilayet 26 | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 000 000 00 00