Eskişehir Anadolu Üniversitesi'nce ( AÜ ) yapılan araştırmada, müzik tarihinde Yunanlılara mal edilen telli saz olarak bilinen 'lir' ve 'çifte kaval' çalgı aletinin kaynağının aslında Anadolu toplumuna ait olduğu belirlendi.
'Anadolu'nun gizemli sesleri' adlı çalışma ile bu çalgı aletlerinin Yunan müzik kültürüne Anadolu'dan geçtiğinin ispatlandığı, Türkiye ve dünya müzik tarihi için çok önemli bir kazanım olduğu bildirildi.
Araştırma üzerine batı bilim camiasında ve yeni müzik kitaplarında 'lir' ve 'çifte kavalın' Yunan çalgısı olduğu yönündeki bilgilerin değişmesi için çalışma başlatıldı.
AÜ Devlet Konservatuarı Müzik Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ahmet Bülent Alaner, müziğin Anadolu'daki 3 bin yıllık serüvenini, farklı etnik yapıları ve kültürleri bir arada tutucu gücünü incelemek üzere başlattıkları çalışmayı tamamladıklarını söyledi.
Anadolu'nun kültürel açıdan çok büyük bir coğrafya olduğunu işaret eden Prof. Dr. Alaner, 3 bin yıl öncesinden, günümüze kadar, kültürler, devletler, dinler, dillerin değişmesine rağmen müzikal yapının farklı kültürler içerisinde kendisini koruyarak günümüze kadar gelmeyi başardığını vurguladı.
Araştırmada, merkez olarak Frigya'yı ele aldıklarını belirten Prof. Dr. Alaner, bunun nedeni olarak ise Anadolu'da yaşayan farklı kültürlerdeki müzik öğesinin incelenmesi ve günümüz Türkiye'sindeki bu kültürel yapının ne şekilde olduğunu göstermek olduğunu dile getirdi.
Alaner, Frigya Ana Tanrıçası Kibele'nin yanlarında bulunan "küçük melekler" olarak adlandırılan "Lir" ve "Çifte kaval" çalan çalgıcıları incelediklerinde bu enstrümanların günümüz Anadolu'sunda da mevcut olduğunu gördüklerini kaydetti.
"Lir ve Çifte kaval Yunalıların değil Anadolu insanın eseri"
Prof. Dr. Alaner, araştırmanın bir diğer şaşırtıcı sonucunun geçmişte Anadolu'da yaşayan Ermeni, Ortodoks, Süryani, Yahudi ve İslami yeti benimsemiş olanlarla, İslam toplumlarında aynı melodinin çeşitli versiyonlarını kullanılmış olması olduğunu dikkat çekti. Prof. Dr. Alaner, araştırmayla toplumlar, dinler, diller ve devletler ne olursa olsun, müziğin değişmeden günümüze kadar gelebildiğini gördüklerini ifade etti.
Araştırma sonucunda, bir gerçeği ortaya çıkardıklarını işaret eden Prof. Dr. Alaner, müzik tarihinde Yunanlılara mal edilen ve halk arasında telli saz çalgısı olarak bilinen "Lir" ve "Çifte kaval" estrümanlarının kaynağının aslında Anadolu toplumu olduğunu belirlediklerinin kaydetti.
Prof. Dr. Alaner, bu çalgı aletlerinin Yunan kültürü ve müziğine Anadolu'dan geçtiğini tespit ettiklerini ve elde edilen bilgilerin kitap haline getirileceğini aktardı.
Bu tespitin Türk ve dünya müzik tarihi için çok önemli bir kazanım olduğunu anlatan Alaner, bunun üzerine batı bilim camiasında, yeni müzik kitaplarında yer alan her çalgı aletinin Yunanlılara ait olduğu yönündeki bilgilerin değişmesi yönünde ilk adımı attıklarını ve çalışma başlattıklarını açıkladı.
Alaner, konuyla alakalı bilgileri brifing olarak ABD de müzik alanındaki çeşitli seminer ve konferanslarda anlattıklarını ve olumlu sonuçlar aldıklarını kaydetti.
LİR VE ÇİFTE KAVAL
Lir, bir tür telli saz, arp çalgı aletinin küçüğüdür. Halk arasında daha çok telli saz olarak bilinir. Kaynaklarda Yunan çalgısı olarak adlandırılır. Ayrıca bu çalgıyı Arapların da kullandığı belirtiliyor. Çifte kaval, çoğunlukla kartalın kanat kemiğinden yapılan iki kavalın, yan yana birbirine bağlanmasıyla yapılır. Her iki kavalın da üflenen ucunda, kamış düdükler vardır. Uzunlukları 20 cm dolayında olan kavalların yedişer deliği vardır. İkisi birden üflenen kavallar arasında akort farkı yoktur. Hatay'a özgü argun adlı üflemeli çalgı da, çifte kavala benzer. Bunlar da çoğu kez kartal kemiğinden yapılır. Çifte kaval ile argun arasındaki başlıca fark, argunun kavallarından birinin deliksiz oluşudur. Perde deliği olmayan bu kaval, sürekli aynı sesi vererek öteki kavala eşlik eder.