Afyonkarahisar'da geçtiğimiz yıl tarımsal üretimin Türkiye ekonomisine katkısı 1 milyon 931 bin lira

Afyonkarahisar'ın tarımsal üretiminin Türkiye ekonomisine katkısının 1 milyon 931 bin TL olduğu bildirildi.
2009 yılı sonu verilerine göre Afyonkarahisar'da 2009 yılı verilerine göre, geçen yıl ilde 576 bin ton buğday, 434 bin ton arpa, 684 bin ton şeker pancarı, 342 bin top patates ve 7 bin 600 ton da haşhaş üretildi. Afyonkarahisar'da geçtiğimiz yıl 35 bin ton kiraz, 43 bin ton vişne ve 37 bin ton da elma üretilirken hayvansal üretimde de 363 bin ton süt, 18 bin ton et ve 106 bin ton yumurta üretimi gerçekleştirildii.

Afyonkarahisar Tarım İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen 'Gıda Güvenliği Eylem Kurulu Toplantısı', Tarım İl Müdürlüğü toplantı salonunda Vali Haluk İmga başkanlığında yapıldı.Toplantı da konuşan Tarım İl Müdürü Zekeriya Erdurmuş, 2009 verilerine göre Türkiye'de tahılda 33,6 milyon ton üretim gerçekleştiğini ve bir önceki yıla göre yüzde 14,6'lık bir artışın sağlandığını söyledi.

Baklagillerin önemli ürünlerinden kuru fasulyenin yüzde 17,2 oranında artarak 181 bin 205 tona çıktığını belirten Erdurmuş, kırmızı mercimeğin yüzde 158,6 oranında artarak 275 bin ton olarak gerçekleştiğini ifade söyledi. Yumru bitkilerden patatesin üretiminin yüzde 4,8 artarak 4,4 milyon ton olduğunu aktaran Erdurmuş, yağlı tohumlardan ayçiçeğinde yüzde 6,6 oranında artarak yaklaşık 1 milyon 100 tona olduğunu bildirdi.

Sebzeler grubunun önemli ürünlerinden domatesin yüzde 2,2, kuru soğanın yüzde 7,8, kavunun yüzde 4, karpuzun yüzde 4,8 oranında azaldığını dile getiren Erdurmuş, hıyarın yüzde 3,1, dolmalık biberin yüzde 3,6, sivri biberin yüzde 2,5, sakız kabağın yüzde 10 ve taze fasulyenin yüzde 7,2 arttığını kaydetti.

Afyonkarahisar Valisi Haluk İmga'da, gelişen dünya şartlarında insan eksenli bir toplum anlayışının kendisini dana çok hissettirdiğini söyledi. Türk toplumu olarak, çağdaş dünyaya katılmayı, çağdaş dünya üyeleri içinde yer almayı hedeflemiş bir toplum olduklarını dile getiren İmga, "AB hazırlık süreci de bunun çok belirgin bir ifadesidir. Bu süreçte tabi ki mevzuatımızı AB kriterleri ile uyumlu hale getirmeye çalışıyoruz. Ancak bu sadece AB'ye giriş için değil insanımız en iyisine layık olduğu için yapılmalı ve şu andaki uygulama da budur. Vatandaşlarımızın güvenliği, esenliği bizler için temel değerlerdendir." dedi.

Son zamanlarda gıda güvenliği konusunda toplumda giderek artan bir bilinçlenme görüldüğünü dile getiren İmga, "Bunda elbette ki eğitim amaçlı yayınların, ailelerin bu konuda daha çok bilinçlenmiş olmasının ve gerek üniversitelerimizin gerekse kamu kesimimizin gerek sivil toplum kuruluşlarımızın bu konudaki hassasiyeti çok büyüt etkendir. Bundan 30- 35 sene öncesinde son kullanım tarihi kontrolü yapan tüketicimiz hemen hemen yok gibiydi. Ama son zamanlarda bakıyoruz marketlerde dolaşırken, hipermarketlerde dolaşırken aileler son kullanım tarihine özenle bakıyorlar. Tabi okulunun kantininin kontrol edildiğini gören, ailesinin ürünün son kullanım tarihine baktığını gören çocuk elbette ki bu şartlar içinde yetişecek ve kendisi de aynı hassasiyeti gösterecektir." diye konuştu.