Eskişehir'de yaşayan Gülşen Karadat (74), hepsi zihinsel engelli olan 2 oğlu, gelini ve 2 torununa tek başına bakıyor.
Cumhuriyet Mahallesi'ndeki üç odalı evde oturan Gülşen Karadat, 1948 yılında evlendiği günden beri hep hayat mücadelesi verdiğini anlatıyor. Eşinin ve 6 çocuğundan iki oğlunun genetik kas hastalığı yüzünden yatağa bağımlı yaşadığını belirten Karadat, hastalığı nedeniyle yürüyemez hale gelen eşini geçen yıl kaybetti. Oğullarından Telat'ın (55) ortaokulu bitirmeden, küçük oğlu Mehmet'in (45) ise ilkokulda rahatsızlandığını ifade eden Karadat, "İki oğlum yatağa bağlı hayatlarını sürdürüyor. Banyo, yemek ve tuvalet ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Altlarını bağlıyorum." diyor. İki oğlundan sonra gelininin de zihinsel engelli olduğunu ifade eden Karadat, torunları Utku (12) ve Gülşen'in de ( 10) aynı sorunu olduğunu ifade ediyor. Bütün ev halkına tek başına bakmak zorunda olduğunu belirten Gülşen Karadat, geçimini eşinden kalan emekli maaşıyla sağlıyor. Büyük bir özveriyle ayakta durmaya çalışan Karadat'ın en büyük endişesi ise iki torunu. Gülşen Karadat, "Tek düşüncem iki torunumun iyi bir eğitim alması ve kendi kendilerine hayatlarını sürdürebilmeleri." diyor. 3 odalı bir evde ikamet ettiklerini ve her bir oda da iki hastanın yattığını dile getiren Karadat, şöyle konuşuyor: "Her odaya koğuş diyorum. Çünkü odalar da yatan iki oğlum yatağa mahkûm bir hayat sürüyorlar. Torunlarımın babaları hasta, anneleri hasta, bana da bir şey olsa ortada kalacaklar. Onların eğitim almaları için çok uğraşı veriyorum. Eve gelecek özel öğretmen bile aradım. Ama olmadı. Hep bu işler parayla oluyor."
Bu arada Karadat, gösterdiği üstün gayret ve fedakârlığından dolayı Eskişehir'deki özel bir hastane tarafından yılın annesi seçildi.